Yüzde 90 tükeniyor! 37’den sonra hamile kalma şansı ne kadar?

‘DAHA AZ KAFEİN TÜKETİLMELİ’

Anne olmak isteyen kadınlar, hamile kalmayı engelleyen bazı önemli faktörlerle karşı karşıya gelebiliyor. Bu faktörler arasında sağlıksız beslenmek ilk sıralarda karşımıza çıkıyor. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Halenur Bozdağ, çiftlerin bebek sahibi olmayı denemeden önce olabildiğince sağlıklı beslenmeleri gerektiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Bozdağ, “Sağlıklı kiloda olmak, alkol ya da kafein tüketimini sınırlandırmak ve düzenli spor yapmak gebelik şansını kuvvetlendirir” dedi.

‘GEREKİRSE AŞILAR İLE BAĞIŞIKLIĞIN SAĞLANMASI LAZIM’

Kafein ya da alkolden uzak durulmasını ve çiftlerin sağlıklı olmasının doğacak çocuk için de hayati önemde olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Halenur Bozdağ, “Günlük folik asit takviyesine gebe kalmadan 3 ay önce başlanmalı, gebeliğin ilk üç ayının sonuna kadar kullanılmalı. Anne adaylarının servikal smear testi ile rahim ağzı kanser taramasının yapılması, kızamıkçık ve diğer bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklık durumunun belirlenmesi, gerekirse aşılar ile eksik olan bağışıklığın sağlanması gebelik öncesi bakımın bir parçası” diye konuştu.

‘1 YILIN SONUNDA YİNE OLMAZSA DOKTORA GİTMELİSİNİZ’

Hamileliğin önündeki engellerden biri olan kısırlık birçok kişide görülebilse de uzmanlar bu problemin ilk başarısızlıkta düşünülmemesi gerektiği konusunda hemfikir. “Haftada 2-3 kez korunma yöntemi kullanmadan cinsel ilişki yaşayan çiftler bebek sahibi olmayı denediği ilk yıl içinde gebe kalır” diyen Doç. Dr. Halenur Bozdağ, “Eğer 12 ay veya daha uzun bir süre boyunca denemenize rağmen gebe kalamıyorsanız doktorunuzla görüşmelisiniz. Eğer 35 yaşın üzerinde bir kadınsanız 6 aylık denemenin sonunda doktora başvurmalısınız. Kısırlık probleminiz varsa doktorunuz size uygun bir tedavi yöntemi belirler” dedi.

‘ERKEKLER 45’İN ÜZERİNDEYSE BEBEKLERDE OTİZM GÖRÜLEBİLİR’

Dünya genelinde insanların yaklaşık yüzde 17’sinin kısırlık sorunu yaşadığını söyleyen Doç. Dr. Halenur Bozdağ, hem kadın hem de erkeklere ait risk faktörlerinin eşit bir şekilde bu soruna neden olduğuna dikkat çekti. Kadınların çocuk sahibi olmasında zorluk yaşamasına neden olan en önemli faktörün yaş durumu olduğunu söyleyen Doç. Dr. Bozdağ, “Doğurganlık kadınlar için yaş ayrımı yapar. Kadınların doğurganlığı 35 yaşından sonra büyük ölçüde azalır. 37 yaşından itibaren ise yumurtaların yüzde 90’ı tükenir. 40 yaşındaki kadınların şansı yaklaşık yüzde 5’e düşer. Keza erkeklerde de yaş ilerledikçe sperm kalitesinde düşme görülür. Erkekler 45 yaş üzerindeyse bebeklerde otizm gibi durumların görülme riski artar” uyarısında bulundu.

‘DÜZENLİ İLİŞKİ GEBELİK OLASILIĞINI ARTIRIR’

Enfeksiyonların da doğurganlığı olumsuz etkileyebildiğini vurgulayan Doç. Dr. Halenur Bozdağ, kısırlık tedavisine ilişkin şunları söyledi: “Erkek infertilitesine (kısırlığa) neden olan sperm üretimindeki aksaklıklar ilaç tedavileri veya cerrahi tedavilerle düzeltilebilirken, spermin dışarı atılması sorununa neden olan kanal tıkanıkları cerrahi işlem gerektirebilir. Kadın infertiltesinde ovulasyon (yumurtlama) sorunları ilaç tedavisi ile çözülebilirken, rahim ve tüplerin yapısal sorunları cerrahi tedavi ile düzeltilebilir. Yumurtlama sorunlarında hap veya iğne şeklinde kullanılan ilaçlar ile yumurta gelişimi sağlanır. Düzenli ilişki önerilerek gebelik olasılığı artırılır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir